Otomatik Sulama Sistemleri

Otomatik Sulama Sistemleri – Damlama Sulama Sistemleri

Nisan 2010 iin arsiv

Yüzeysel sulama

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Sulama

Ülkemizde projelendirilen çoğu sulama şebekesi yüzeysel sulama şeklinde yapılmaktadır. Bu tip sulamalarda etkili bir dağıtım şebekesi oluşturmak gerekmektedir. Su dağıtım sistemi hendek veya boru şeklinde olabilmektedir. Stajımı yaptığım büroda yüzeysel sulama esasına göre projelendirme yapılmaktaydı.

Yüzeysel sulama metotlarının projelendirilmesinde göz önüne alınan kriterler şöyle sıralanabilmektedir:

yetiştirilen bitkilerin ihtiyaç duyduğu suyun kök bölgesinde depolanması

suyun toprağa üniform olarak verilmesi

toprak erozyonuna yer verilmemesi

yüzeysel akışların asgariye indirilmesi

yüzeysel akışlarla kaybedilen suyun yeniden kullanılması

işçilik ihtiyaçlarının minimum tutulması

su dağıtma sisteminin asgari saha kaplaması

Yüzeysel sulama salma, tava ve karık sulaması şeklinde ayrılmaktadır. Bu usuller gerek su miktarına, gerek ekilen bitkiye göre ve edindiğim bilgiye göre suyun tarlaya ulaşmasının ardından çiftçinin tarla üzerinde gerek ufak şeritler açarak gerekse direkt suyun salınmasına bırakılarak, çiftçi tarafından belirlenmektedir.


Türkiyede Tarım ve Sulama

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Sulama

Tarımda sulama, bitkinin ihtiyaç duyduğu ve yağışlarla karşılanamayan suyun toprakta bitkinin kök bölgesine gereken miktar ve zamanda verilmesidir. Ülkemizin bir çok bölgesi kurak ve yarı kurak iklim kuşağında

yer almakta, bu kurak tarım alanlarında bitkilerin yetişme döneminde doğal yağışların yetersiz olması durumunda yüksek verim ve kalite için en uygun yöntemle

tarımsal sulama yapılması gerekmektedir

Ülkemizde ise su sıkıntısı nedeniyle tarımda sulama sistemi değişmektedir. Küresel ısınma, kuraklık ve bilinçsiz su kullanımının yer altı sularının her yıl önemli ölçüde azalmasına neden olmaktadır. Mevcut karık ve tava sulama sistemleri yerine yağmurlama ve damla sulama sistemlerine geçilmektedir.

Bilinçsiz sulama yapılması (zamanından önce veya sonra sulama yapılması ya da gerekenden daha fazla veya daha az sulama suyu verilmesi) nedeniyle ülkemizde binlerce dekar arazi tarım yapılamaz hale gelmiştir. Çiftçilerin bilinçsiz sulama yapması ile bir yandan aşırı su verilerek toprak erozyonu, taban suyu yükselmesi tuzlanma veya çoraklaşma gibi çevresel sorunlara neden olunurken ve doğal kaynakların sürdürülebilirliği tehlikeye girerken, diğer yandan sulamanın gecikmesiyle bitkide stres oluşturulmakta, gereksiz verim ve gelir kayıpları ile karşılaşılmaktadır. Bu sorunların önlenebilmesi için sulama ile ilgili resmi ve özel kurumların ve sivil toplum örgütlerinin birlikte çalışması ve sulama birliği elemanlarının bu konularda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Sulama, tarımsal üretimin ve sulamanın genel prensipleri bilerek yapılmalıdır.

Tarımsal sulamada en çok yüzey sulama, yağmurlama sulama ve mikro sulama yöntemleri kullanılmaktadır.

Bitki türü ve ürünün pazar değeri de sulama yöntemi seçimini belirleyen

faktörlerden birisidir.

Bazı bitkiler için bütün sulama yöntemleri uygun iken, bazı bitkiler için ise uygun

olmayabilir. Genel olarak sıraya ekilen bitkiler (mısır, ayçiçeği, pamuk, soya

fasulyesi gibi) karık, sık yetiştirilen bitkiler (arpa, buğday gibi tahıllar, çayır- mer’a ve yem bitkileri) tava ve/veya uzun tava yöntemleri ile sulanır. Ancak, yağmurlama sulama yöntemi de yukarıda belirtilen koşullar göz önüne alındığında uygulanabilir.

Örneğin sıra bitkilerinden mısır ve ayçiçeği gibi bitkilerin boyu yüksek olduğundan,yağmurlama ile sulandığında laterallerin değiştirilmesi çok güç olmaktadır.

Bu nedenle zorunluluk yoksa karık sulama bu yönü itibarıyla daha uygun olmaktadır. Ancak, yağmurlama sulama ile sulanması gerekiyorsa yüksek basınçla çalışan ıslatma genişliği fazla olan tek başlıklı yağmurlama sistemleri kullanılabilir.

Topraktaki su eksikliğine duyarlı olan bitkilerden sebzeler,

sık dikim aralıklarına sahip meyve ağaçları, örtü altı sebzelerin damla sulama

yöntemi ile, geniş dikim aralıklarına sahip meyve bahçelerinin ise ağaç altı mikro

sulama (mini yağmurlama ve damla sulama) yöntemi ile sulanması daha uygundur.

Yağmurlama sulama, bazı bitkilerde yaprakların ıslanmasıyla hastalık

ve tuzlu suların yapraklara zararlı, sıcak bölgelerde ise gündüz sulamalarında

bitki yapraklarına güneş ışınlarının mercek etkisi nedeniyle zarar verme ve buharlaşma kayıplarının çok yüksek olması nedeniyle sakıncalar yaratabilmektedir.

Ayrıca kök boğazının ıslanmasından kaynaklanan hastalıklara

karşı tava ya da uzun tava sulama yöntemi tercih edilmemelidir

Damla sulama yöntemi diğer sulama yöntemlerine oranla daha fazla su tasarrufu ile birlikte daha yüksek verim ve kalite sağlayan, toprak ve su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğini sağlayan, gübrenin sulama suyu ile birlikte uygulanmasına imkan veren, daha az enerji kullanan, diğer yöntemlerin uygulanamayacağı koşullarda başarıyla uygulanabilen, üretimde kalite ve standartlara en üst düzeyde uyum sağlayan, daha az işçilik ve tarımsal mücadele masrafı gerektiren, işletilmesi ve kontrolü çok kolay ve otomasyona çok uygun olan ve teknolojiyi en üst düzeyde kullanan bir yöntemdir.


Arazinin Sulamaya Hazırlanması

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Sulama

Yüzeyi düzensiz olan tarım alanlarında sulama suyunun uygulanmasıyla alçak noktalar, aşırı sulamalar yüksek noktalarda ise yetersiz sulama gerçekleşir. suyun fazla uygulandığı yerlerde derine sızmaların sonucunda taban su düzeyinin yükselmesi ve arazide tuzluluk -sodyumluluk sorununun oluşması sözkonusudur. Eğimin yüksek olması durumunda ise, erozyon tehlikeside kaçınılmazdır. Arazinin yüksek olan kısımlarında ya yetersiz sulama olmakta yada hiç sulama yapılamamaktadır.

Arazinin sulamaya hazırlanması 3 aşamada gerçekleşir.

1-Sulu tarım alanlarında erozyona neden olmayacak max. akış uzunluğu dikkate alınarak arazi uygun boyutlu parsellere bölünür.

2- Alanda sulama suyu sağlayacak sulama sistemi ile aşırı suları uzaklaştıraracak drenaj sistemi planlanır.

3-Her tarla parseli sulama yönteminin gerektirdiği biçimde bireysel olarak gerekli eğim derecesinde düzeltilir.( tesviyesi yapılır.)


Düşük Basınçlı Boru Sistemleri

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Sulama

Su iletim ve dağıtımında kullanılan yöntemlerden biride düşük basınçlı sistemleridir. Bu sistemlerde kaynaktan alınan su tarla başına kadar toprak altına gömülü düşük basınçlı ana boru hatları ile iletilir. Tarla içerisinde yine aynı tip lateral boru hatları ile dağıtılır. Söz konusu sistem yüzey sulama yöntemleri için kullanışır. Tarla basına getirilen su baca adı verilen yapılarla toprak yüzeyine alınır. Sistemde basıncın 6m`yi aşması 2m `nin altınada düşmeside istenmez.


Tarla Sulama

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Haberler

Su sıkıntısının yaşandığı son yıllarda, tarımsal arazide çiftçilerin su kaynaklarını bilinçsizce kullandığı “Geleneksel Sulama” yöntemleri yerine “Damla ve Yağmurlama” yöntemlerini kullanmasının hem su tasarrufuna hem de ürün veriminin artmasına katkı sağlamaktadır.

Özellikle su kaynaklarının tarımda doğru kullanılması için arazi kullanım planlamasıgerekmektedir.
özellikle tarımsal alandaki sulamada doğru bir şekilde kullanılmaması enerji ve tarımsal üretimde önemli sapmalara neden olabilecektir. Önemli bir bölümü sıcak ve kurak olan bölgede suyun daha planlı kullanılması gerekmektedir. Böyle alanlarda suyun daha etkili kullanılması için tarımda basınçlı sulama yöntemleri önerilmektedir. Her bitki için farklı bir şekilde kullanılan basınçlı sulama metotları olan damlama ve yağmurlama sistemleriyle sulama yapılması halinde bitki, suyu ve gübreyi topraktan daha kolay bir şekilde alarak verimin artmasını sağlayacaktır
Bu sistemler genellikle portatif pompa ve portatif boru hatlarından oluşur. İşletmede uygulanacak asıl yöntem yüzey sulama yöntemidir. Yağmurlama sulama yöntemi çimleme ve çıkış destekleyici sulama amacıyla kullanılmaktadır.Sulamada esas ilke tarla başına kadar getirilmiş suyun, en az kayıpla bütün tarlaya üniform bir şekilde yayılmasıdır.Sulama konusunda pek çok sistem vardır. Tabii bunlardan birinin yada birkaçının seçilmesi birçok faktöre bağlıdır.


SULAMADA GÜBRELEME

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Haberler

Gübreleme odunsu peyzaj bitkilerinde genellikle genç yaşlarda gelişmede duraklama olduğunda, çiçeklenme bozulduğunda, köklerde yaralanmalar oluştuğunda uygulanan bir kültür bakımıdır.

Dikimler sırasında ve ilk vejetasyon döneminde zorunlu haller dışında gübreleme yapılmamalıdır.organik madde miktarlarındaki yetersizlikler nedeniyle yapılacak gübreleme organik gübrelerle(ahır gübresi , turba, ve kompost gibi) yapılmalı, kimyasal gübreleme yapılacaksa köklerin uygun bir gelişme yapması beklenmelidir.

Ahır gübresi taze olarak kullanılmaz. Bunların fermantasyonu sonucu olgunlaşması gerekir. Halk arasında ahır gübresinin olgunlaşması “gübrenin yanması” olarak ifade edilmektedir. Olgunlaşmış ahır gübresinin rengi kahverengi olup, ayakkabı ile ezildiğinde kolaylıkla ufalanmalı ve tane strüktüründe bir yapıya sahip olmalıdır.

Kullanılır hale gelmiş kompostta ise organik artıklar özel yapılarını tamamen kaybetmiş, tanınmayacak bir halde olmalıdır. Gevşek bir yapı içermeli ve renk gri-siyah olmalıdır.

Bitkilerin ihtiyaç duyduğu en önemli besin maddeleri N, P, K Ve Ca`dur. Azot (N) bitkilerde proteinlerde , klorofilde ve diğer pek çok organik bileşikte bulunur ve bitkinin yapısal unsurlarından olup şeker asimilasyonunda önemli fonksiyonlar görmektedir. Fosfor (P) bitkilerde fosfolipidler nukleoprotein fosfotlar ve şeker fosfatlat formunda meydana gelmekte olup sitoplazmik zarların bileşenlerindendir. Şeker, nişasta ve protein sentezinde , fotosentezde önemli fonksiyonlar üstlenmektedir. Potasyum(K) hemen bütün bitki dokularında görülür. Ve karbonhidrat sentezinde ve taşınmasında etkilidir. Kalsiyum (Ca) ise bir organik asit olan kalsiyum pectate ve fosfatlar şeklinde stoplazmada bulunur ve enzim sistemlerinde katalizör vazifesi yapar, organik asitlerin oluşumuna neden olur.

Ülkemiz topraklarında N , P , ve K eksikliği vardır ve bu gübrelerin kullanılması gerekmektedir. Ancak ca noksanı sözkonusu değildir ve nadir hallerde (toprak asiditesinin normalleştirlmesi gibi) kullanılmaktadır.

Gübreleme Yöntemleri

Gübreleme ekim veya dikim esnasında toprak işlemesi ile birlikte yapılan şekliyle “temel gübreleme” ve kültür bakımı sırasında yapılan şekliyle “baş gübreleme” olarak ikiye ayrılmaktadır. Temel gübreleme genellikle organik gübrelerle, baş gübreleme ise kimyasal yani inorganik gübrelerle yapılır. Proje alanlarında uygulanan gübreleme yöntemleri, bitkilere veriliş şekline göre altıya ayrılır.

1.Toprak yüzüne tam alan serpme yöntemi
2.Toprağı delerek gübreleme yöntemi
3.Toprağa karıştırma veya hendekleme yöntemi
4.Ağaca doğrudan enjekte etme yöntemi
5.Yaprak gübrelemesi
6.Sulama sularıyla gübreleme yöntemi


Çim Sulama

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Otomatik Sulama

Plantasyon alanlarında dikimi takibeden birinci yılda yapılan sulama çok önemlidir. Yapraklarda solma, pörsüme ve gri yeşilsarı şeklinde oluşan renk değişmeleri görüldüğünde sulama ihtiyacının başladığı anlaşılır. Hatta susuzluk yapraklarda dökülmelere , yeni oluşan filizlerin ölmesine neden olur. Sulamalara yağışların sona ermesinden sonra toprak kurumaya yüz tuttuğunda başlanmalıdır. Sulamaya karar vermede 15-20 cm derinlikten alınacak toprak örneklerinde elle yapılan toprak muayenesi faydalı olmaktadır. Bunu için örnek elde sıkılır. Şayet toprak haline gelip dağılmıyorsa, sulama yapılmaz. Toprak ufalanıyorsa, sulama yapılmalı ve suyun 20-25 cm derinliğe kadar ulaşması sağlanmalıdır. Sulamaya yeterli yağışlar başlayıncaya kadar devam edilir.

Sulamalarda kullanılacak su miktarı, mevcut iklim şartlarına(sıcaklık, hava nemi, yağış) toprak şartlarına , sulanacak bitkinin isteklerine , yaprak büyüklüğüne ve kesafetine, kök zonunun ulaştığı derinliğe göre değişmektedir. Yeterli yağış olmadığında ağaçlar 3-5 günde bir, çalılar

3 günde bir , mevsimlik çiçekler ve çimler her gün sulanmalıdır. Sulama yoğunluğu sulanacak bitkinin kök alanının yeterli miktarda sulanmasını mümkün kılacak oranda olmalıdır. Bu nedenle verilecek su miktarı çiçeklerde ve diğer otsu bitkilerde 25 cm , çalılarda 40 cm ve ağaçlarda 75 cm derinliğe ulaşacak şekilde ayarlanır.

Çim alanları daha sık olarak ve su 15 cm derinliğe ulaşacak şekilde sulanır. Nemli bölgelerde sulama gece yapılmamalıdır. Çünkü çimler uzun süre nemli kalır ve hastalıklara maruz kalma riski artar. Kuşkusuz trafiğin yoğun olduğu alanlar da gece sulaması zorunluluktur. Kurak bölgelerde ise , gece sulaması evaporasyonla su kaybını azaltır. Sulamalarda zaman ayarlı otomatik sulama sistemleri kullanıldığında , bazı tedbirler alınmalıdır. Şiddetli yağmurların görüldüğü zamalarda sulama yapıldığında , köklerin zarar görmesine neden olan aşırı sululuk alana hakim olmaktadır. Bu yüzden otomatik sulama sistemine birer yağmur sensörü eklemekte fayda vardır. Çimleri sularken diğer alanların fazla sulanmasını önlemek için çim alanların sulama sistemi ayrı kurulmalıdır. Çünkü peyzaj düzenlemelerinde kullanılan bitkisel elemanların pek çoğu çimler için gerekli aşırı sulamadan olumsuz yönde etkilenmektedir. Oysa yazın sıcak ve kurak dönemde sıkça sulanmayan çimler durgunluk dönemine girmekte ve kahverengileşmektedir. Hatta serin dönemde aşırı nem stresi altındaki çimler ölmekte ve çim alanlarında büyük boşluklar oluşmaktadır.


Damla Sulama Nedir ?

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Damlama Sulama

Damla sulama suyun özel filtreler kullanılarak içindeki kum, kil,yosunvb. pisliklerden temizlendikten sonra tarla,bahçe ve seralardaki bitkilere su ve gübre vermek için fabrikalarda özel olarak üretilmiş damla sulama boruları kullanarak bitkilerin direkt kök bölgesine suyun ve gübrenin damlalar halinde azar azar ve sık sık verilmesi demektir.

DAMLA SULAMA NE ZAMAN GEREKLİDİR?

Damla sulama ilk olarak İsrail gibi suyu çok az olan yerlerde kullanılmaya başladığı için bir çok kişi tarafından sadece suyu az olan ve eğimli arazilerdeuygulanması gereken bir sistem olarak düşünüldü.

Fakat zamanla damla sulama yapan kişilerden görüldü ki diğer sulama sistemlerine göre (salma sulama, sifon usulü sulama ve yağmurlama sulama) daha az su kullanılmasına rağmen verim ve kalite artışı sağlandı.Kısa sürede Akdeniz bölgesindeki seralarda başlayan damla sulama Ege bölgesindeki seralarda,çilek alanlarında, meyve bahçelerinde, daha sonraları Marmara bölgesinde meyve bahçelerinde, İznik bölgesindeki sırık domates, zeytin bahçelerinde ve Çanakkale, Biga, Karacabey bölgesinde salçalık biber, sanayi domatesi ve sofralık domates alanlarına da girerek geniş alanlarda kullanılmaya başlandı.

Son 1-2 yıldırülkemizde artan kuraklık ve sıcaklar sonucu verim düşüşleri olmuştur. Fakat damla sulama yapan kişilerin aldıkları verim ve kalitede bir azalma olmamıştır. Damla sulama yapanlar son yıllarda iyice fiyatları düşen tarım ürünlerinden verim fazlalığı ve kalite sebebiyleiyi para kazanınca damla sulamaya talep daha da artmıştır.

DAMLA SULAMANIN AVANTAJLARI NELERDİR?

*Damla sulama ile daha az su ile daha çok alan randımanlı olarak sulanır.

*Meğilli arazilerde erezyona sebebiyetvermeden sulama yapılabilir.

*Bütün arazi sulanmadığı için bitkilerin ve ağaçların aralarında ot çıkışı olmadığı için otlarla yapılan ilaçlı ve mekanik mücadele maliyeti azalır.

*Her yer sulanmadığı için her sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak ve toprağı havalandırmak için toprak işlemesi olayları neredeyse ortadan kalktığı için işçilik ve mazot tasarrufu sağlanır.

*Diğer sulama sistemlerinde bir sezondagübreler en fazla 3-4 defadaverildiği için her defasında fazla miktarda gübre toprağa karıştırılır veya serpilir.Gübrelerin birçoğu bitkiler tarafından alınamadan sulama suyu ile derinlere doğru yıkanır bir kısmı da aralarda çıkan yabancı otlar tarafından alınır.Ayrıca topraklarımızın pH’ı genelde yüksek çıktığı için verilen gübrelerin bir kısmı da toprak kolloidleri tarafından tutulur ve bitkiler tarafından rahatça kullanılamazlar. Damla sulamada ise her sulamada veya iki sulamada bir gübre verildiği için azar azar gübre verilir.Verilen gübreler tüm tarlaya değil de bitki kök bölgesine verildiği için daha az gübre verilir.Kullanılan fosforik, Nitrik ve Sülfürük asit gibi gübrelerle toprağın pH’ını düşürerek genelde topraklarımızda bulunan fakat pH sebebiyle alınamayan Demir,Bakır,Çinko vb. gibi Mikro elementlerin alınımı sağlanır ki bunlarda bitkilerin gelişmesine doping etkisi yapar.

*Sık sık azar azar su verdiğimiz için toprakta SU — HAVA — GÜBRE dengesini kolayca ayarlarız.Topraktaki su durumunu tarla kapasitesinde tutarak fazla su, az su, aşırı gübre vs. gibi streslerden bitkilerimizi koruruz.

*Arazimizdeki tüm bitkilere eşit su ve gübre verdiğimiz için tüm bitkiler eşit büyüklükte olur.Düzenli sulama ve gübreleme sebebiyle daha erken ürüne yatar ve hasadı daha erken yapabiliriz.

Standart sulama sistemlerinde kullanılan gübrelere ilave olarak Mono Amonyum Fosfat (MAP), Mono Potasyum Fosfat (MKP), Potasyum Nitrat, %33’lük Amonyum Nitrat, Fosforik asit, Nitrik asit vb. gübreler kullanarak meyveve sebzelerde kuraklık , aşırı sıcak sonucu olan çiçek ve meyve dökümleri azaltılarak verim artışı sağlarız.Hasat dönemine doğru ise Potasyum ağırlıklı gübreler kullanarak meyvelerin kalitesirenk, sertlik , şeker oranı arttırılarak albenisi yüksek bir örnek meyve ve sebzeler elde edilir ki halde veya pazarda yüksek fiyata satış yapılabilir.

Günümüzde aşırı miktarda artan gübre, mazot, işçilik gibi girdi maliyetlerine karşı üretici olarak yapacabileceklerimizden birisi birim alandan aldığımız ürünü %20 –50 arttırarak ihracaat kalitesinde bir örnek ürün elde edip karlılığımızı arttırmaktır.

DAMLA SULAMANIN DEZAVANTAJLARI NELERDİR?

*En önemli dezavantajı sistem kuruluş maliyetinin yüksek olmasıdır. Fakat yapılan ürüne göre sistem kendini 1-3 yıl içinde amorti eder.

*İkinci dezavantajı kalitesiz su, kalitesiz filtreler ve kalitesiz eski teknoloji damla sulama boruları kullanılarak zamanla damlatıcıların tıkanma riskidir.

Firmamızın tavsiyesi damla sulama yaptırmadan önce su analizi yaptırılmalı suyun pH, EC, Kireç oranları öğrenilmelidir.Damla sulama yapan ciddi bir firmaya analiz sonuçları gösterilip beraberce karar verilmelidir.Suyumuz uygun ise yapılacak ikinciönemli konu kaliteli bir filtrasyon ve gübreleme sistemini paraya acımadan satın almaktır.

Su

Damla sulama yönteminde daha sık aralıklarla sulama yapılabildiğinden su ve toprak arasındaki gerilme (tansiyon,diğer sulama yöntemlerine göre (salma sulama ve yağmurlama,mini yağmurlama) çok daha düşük olmaktadır. Bitki kök bölgesinde sürekli düşük tansiyonda bir rutubet ortamı sağlandığından bitki suyu fazla enerji harcamadan alabilmektedir. Bitkinin bu tip sulama yöntemine tepkisi olumlu yönde olmaktadır. Bu da verim artışını etkileyen temel etmenlerden birisidir.

Besin Maddesi

Damla sulama yöntemiyle bitkilerin ihtiyacı olan bitki besin maddeleri(gübre) sulama suyu ile taşınarak toprağa verilebilmektedir. Böylelikle bitki gübreden en üst düzeyde yararlanır ve gübre tasarrufu sağlanır.

PH’ ı yüksek topraklarda görülen Demir gibi mikro besin maddeleri damla sulama ile asitli formdaki gübreler verilerek alınamaz formdaki mikro elementler alınabilir forma çevrilebilir.(Bu özellikle meyve ağaçlarında sıkça rastlanan bir durumdur.)

Hava

Yağmurlama ve karık sulama yönteminde toprak suya tam doymuş hale gelirken damla sulama yönteminde küçük bir toprak hacmi ıslatılır ve sadece bu hacim neme doygun hale getirilir. Bu sayede, bitkiler için daha fazla havanın toprak içinde bulunması sağlanmış olur. Bu sistem aynı zamanda CO’2’nin bitki kök bölgesinden atmosfere emilişini kolaylaştırmaktadır.

Yaprakların Islatılması

Damla sulama yönteminde bitkilerin toprak üstü organlarının dolayısıyla yaprakların ıslatılmaması nedeniyle bazı bitki hastalık ve zararlılarının gelişmesi ve önceden uygulanan pestisitlerin yıkanması engellenmiş olur. Böylelikle,daha az kimyasal madde kullanımı,verimde artış,kalite artışı ve hasat sezonunun uzaması gerçekleşir.

Diğer Agro-Teknik Uygulamalar İle Entegrasyon

Yoğun tarımda :sulama,ilaç uygulaması,yabancı otlar ile mücadele, toprak işleme ve hasat ile tüm bu işlemlerin en uygun zamanda gerçekleştirilmesi önemlidir. Toprağın çok nemli olması nedeniyle kimyasal maddelerin uygulanılmasındaki gecikmeler,toprak işlemenin yapılamaması ,sulamanın gecikmesi verimde kayıplara neden olur. Damla sulama uygulaması ile bu tipteki tarımsal işlemler çok daha kolay olmakla birlikte bazı zamanlarda tüm bu işlemler eş zamanlı olarak da yürütülebilmektedir ( Damla sulama yaparken aynı zamanda ilaçlama yapabiliriz Arazinin tava gelmesini beklemeyiz.)

Yabancı Otlar

Damla sulama yönteminde toprağın sadece bir bölümüne su verildiği için yabancı ot gelişiminde ve populasyonunda zamanla düşüş olacaktır. Verilen gübreler otlar tarafından değil bitkilerimiz tarafından alınacaktır. Yabancı otlar azaldığı için toprak işlemelerimiz azalacak ve maliyetimiz düşecektir.

Buharlaşma ( Evaparayon) Kayıplarında Azalma

Damla sulama yönteminde toprak yüzeyinin tamamen ıslatılmaması ,yapraklara su uygulanmaması nedeniyle toprağın ıslatılan yüzeyi genellikle taç örtüsü ile gölgelendiğinden buharlaşma kayıpları minimum düzeydedir. Bu nedenle bitkinin su tüketimi, dolayısıyla sulama suyu ihtiyacı azalmaktadır.

Tarla Çevresinde Meydana Gelecek Su Kayıplarının Önlenmesi :

Damla sulama yönteminde bitkinin gelişme ve yetişme bölgesi sulama işlemine tabi tutulur. Yağmurlama sulama yönteminin olumsuz yönlerinden olan tarla civarındaki yollar ve komşu tarlaların sulanması bu yöntemde söz konusu olmadığından sulama suyundan tasarruf sağlanır. Bunun dışında düzensiz şekildeki tarlalar ile taşlı ve engebeli arazilerde de sulamanın yapılaması mümkündür.

Rüzgar

Damla sulama yöntemi rüzgardan etkilenmediğinden hemen hemen günün her saatinde sulama yapılabilir.

Su Uygulama Oranı (Debi )

Genellikle uygulama oranı (debi) çok düşük olduğundan ,bu miktar,su alma (infiltrasyon) hızına göre ayarlanabilir,böylelikle yüzey akışı dolayısıyla erezyon da önlenmiş olur.

Eşsu Dağılımı

Su uygulama randımanı diğer sulama yöntemlerine göre daha yüksektir. Bu nedenle su ve gübre eş bir dağılımla bitkiye ulaştırılır.

Çalışma (İşletme ) Basıncı

Basınç değeri, su uygulamasısın yapıldığı ilk noktada genellikle yağmurlama sulama yöntemine göre çok düşük olamamasına karşın laterallerde genellikle 1-2 kg/cm2 arasındadır. Bu da daha ince kesitli ve ucuz boruların kullanımını mümkün kılmaktadır.

Su Kalitesi

Düşük su kalitesi (atık su ve tuzlu su) kullanımı,damla sulama sistemleri için söz konusu olmaktadır. Bu tipte sular yağmurlama sulama sistemlerinde kullanılmamasına karşın damla sulama sistemlerinde kullanılabilir. Öylesine tuz içeren sular vardır ki damla sulama uygulaması ile çok iyi verim değerleri elde edilebilmektedir.

DAMLA SULAMA YÖNTEMİNİN DEZAVANTAJLARI

Tıkanma

Damla sulama yönteminde en önemli sorun damlatıcıların tıkanmasıdır. Tıkanmaya ,fiziksel (kum,mil vb.)ve kimyasal maddeler ile boru vedamlatıcı içindeki organik gelişim(algi) neden olmaktadır Bu nedenle etkili bir filtrasyon işlemi ,sistemin başarısı için oldukça önemlidir.

Ayrıca suya karıştırılan asitligübrelerle suyun PH dengesi düsürülerek tıkanmaların önüne geçilirken diğer yandan damlatıcıların civarındaki toprağın da PH ‘ı düşer ki bu bize yüksek PH ‘dan dolayı alınamayan formada bulunan Demir,Manganez,Bor,bakır ve çinko gibi mikro elementler PH 6.5 civarında alınmaya başlarlar bizde böylece yapraktan ve topraktan bu türde gübrelelerisatın almak ve uygulama masrafından kurtuluruz.

Dayanım: Boruların dayanımı, malzemenin et kalınlığı ve materyalin düzgün kullanılıp kullanılmaması ileyakından ilgilidir.

Zarar : Toprak üzerindeki lateraller ,insanlar tarımsal işlemler,kuş ve hayvanlar tarafından zarar görebilir. Fakat delinen veya kesilen damla sulama borularını birbirine eklemek ve tamir etmek için parçalar her zaman ve uygun fiyatla temin edilebilir.


Hidrofor seçimi

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Hidrofor Sistemleri

Hidrofor seçiminde göz önüne alınması gereken ana etkenler;

Debi ( su miktarı )
Basma yüksekliği
Emme derinliği
Emme hattı çapı
Basma hattı çapıdır.
a – Debi ( Q )

Evsel hidroforlarda ihtiyaç duyulan su miktarı tecrübelerle elde edilmiş değerlerden faydalanarak hesaplanır.

Q = A x T x B x f ( litre/saat)

Q : Debi ( litre/saat )
A : Aile sayısı veya daire sayısı : A
T : Bireyin günlük su tüketimi : T = 100 – 150 litre / gün
B : Ortalama birey sayısı aile için : B = 4 – 5
f : Eş zamanlı kullanım faktörü ( Tablodan )

Eş zamanlı kullanım faktörü ( f )

4 daireye kadar
0,66

10 daireye kadar
0,45

20 daireye kadar
0,40

50 daireye kadar
0,35

100 daireye kadar
0,30

100 daireden fazla
0,25

b – Basma yüksekliği (Hm)

Hm = ( A x B x C ) + HÖZEL + HAKMA (mSS)

Hm : Basma yüksekliği (mss)

A : Kat yüksekliği ( Evsel uygulamalar için genellikle 2,8 metre – 3 metre arası )

B : Kat sayısı

C : Emniyet katsayısı ( Yeni binalar için C=1,20 , eski binalar için C=1,30 )

HÖZEL : Özel ekipmanlar için gerekli olan basınç ( Tablodan )

HAKMA : Kullanım yeri basıncı ( HAKMA = 15 mSS )

HÖZEL

Su sayacı başına
10 mSS

Filtrasyon için
15 mSS

Hortumla bahçe sulama için
10 mSS

Fıskiye ile bahçe sulama için
30 mSS

Şok duş için
15 mSS

c – Emme derinliği

Hidroforun emiş yapması durumunda kapasitesi düşecektir. Bu düşüş miktarı pompa tipine bağlı olarak değişmektedir. Seçim yapılırken pompa üreticisine başvurunuz.

d – Emme hattı çapı

Emme hattı galveniz boru ile yapılıyorsa minimum pompa emiş ağzı çapında, plastik boru ile yapılıyorsa minimum pompa emiş çapından bir çap büyük boru ve armatür kullanılmalıdır.

e – Basma hattı çapı

Basma hattı boru ile yapılıyorsa minimum pompa emiş ağzı çapında, plastik boru ile yapılıyorsa minimum pompa emiş çapından bir çap büyük boru ve armatür kullanılmalıdır. Pompa çıkışına yakın yerlere ( 1 metre ) dirsek konulmamalıdır.

Bu bilgiler ışığında örnek bir seçim yapalım;

60 daireli üç bloktan oluşan 5’şer katlı yeni bir sitenin su ihtiyacını karşılayacak hidroforun kapasitesini hesaplayalım. Her dairenin sayacı ayrıdır. Banyo bataryasında şok

duş kullanılmıştır;

Q = A x B x T x f (Litre)
Q = 180 x 5 x 120 x 0,25 = 10,800 litre/saat = 27 m3/h

Hm = (2,8 x kat sayısı x C ) + HÖZEL + HAKMA
Hm = (2,8 x 5 x 1,3) + (10 + 15) + 15 = 58,2 mSS = 60 mSS

Seçilecek hidroforun pompası;

Q = 27 m3/h Hm = 60 mSS değerlerini sağlamalıdır.

Hidroforla birlikte kullanılacak denge tankı minimum 500 litre ve ön gaz basıncı 5,5 bar olmalıdır.


Düşük faizli Tarım ve hayvancılık kredileri

Yazan: admin Tarih: Nis 3rd, 2010 | Kategori:: Haberler

Kredilendirme Konuları ve Teknik Kriterler

İyi tarım uygulamaları

MADDE 4 – (1) Karar kapsamında, 8/9/2004 tarihli ve 25577 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik” esasları dahilinde bireysel veya grup (kooperatif, birlik, v.b.) halinde iyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun faaliyette bulunan üreticilere/müteşebbislere yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Bireysel olarak faaliyet gösteren müteşebbisler/üreticiler yetkilendirilmiş kuruluşlar denetiminde iyi tarım yaptıklarına dair söz konusu kuruluşlar ile yaptıkları sözleşmeleri, grup halinde (kooperatif, birlik, v.b.) iyi tarım uygulamaları faaliyetinde bulunan üreticiler ise bağlı oldukları üretici grubunun yetkilendirilmiş kuruluşlar ile yaptıkları sözleşmeleri Bankaya ve/veya Tarım Kredi Kooperatiflerine ibraz etmek zorundadır.

(3) Yetkilendirilmiş kuruluşun yetki süresi içerisinde üreticilerle sözleşme yapılmış olması kaydıyla, yetki süresi uzatılmayan veya askıya alınan yetkilendirilmiş kuruluşlarca düzenlenen sözleşmeye sahip üreticilere bu kapsamda kredi kullandırılır.

Organik tarım

MADDE 5 – (1) Karar kapsamında, 3/12/2004 tarihli ve 25659 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Organik Tarım Kanun”u esasları ile 10/6/2005 tarihli ve 25841 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” dahilinde organik tarımsal ürün ve organik tarımsal girdi üretimini yapan, ürünü toplayan, işleyen, ambalajlayan, pazarlayan veya bu faaliyetleri yapacak olan gerçek ve tüzel kişilere yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Ayrıca, yetkilendirilmiş kuruluşlarla sözleşme yaparak “Geçiş Süreci”ne alınan gerçek ve tüzel kişilere de yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(3) Yetkilendirilmiş kuruluşlar denetiminde, proje dahilinde veya ferdi olarak organik tarım faaliyetinde bulunan veya geçiş sürecinde olan gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu yetkilendirilmiş kuruluşlarla yapılan sözleşmeleri Bankaya ve/veya Tarım Kredi Kooperatiflerine ibraz etmek zorundadır.

(4) Yetkilendirilmiş kuruluşun yetki süresi içerisinde üreticilerle sözleşme yapılmış olması kaydıyla, yetki süresi uzatılmayan veya askıya alınan yetkilendirilmiş kuruluşlarca düzenlenen sözleşmeye sahip üreticilere bu kapsamda kredi kullandırılır.

Yurtiçi sertifikalı tohum, fide, fidan ve standart fidan üretimi

MADDE 6 – (1) Karar kapsamında, sertifikasyon sistemi dahilinde yurt içi sertifikalı tohum, fide, fidan ve standart fidan üretimi yapan özel sektör yetkilendirilmiş tohumculuk kuruluşlarına ve/veya sözleşmeli üretim yapan gerçek ve tüzel kişilere işletme ve yatırım kredisi kullandırılır.

(2) Doku kültürü yöntemiyle tohumluk üretimi yapan/yapacak olan kuruluşlara işletme ve yatırım kredisi kullandırılır.

(3) Karar kapsamında, Bakanlık tarafından 17/1/2008 tarihli ve 26759 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sebze Fidesi Üretim ve Pazarlaması Yönetmeliği” esaslarına göre sebze fidesi üretimi yapan/yapacak olan, fide üretici belgesi sahibi gerçek ve tüzel kişilere işletme ve yatırım kredisi kullandırılır.

(4) Karar kapsamında, sertifikasyon sürecinde yer alan hasat sonrası tohum temizleme, ilaçlama, sertifikalandırma, etiketleme ve ambalajlama gibi faaliyetler için de işletme ve yatırım kredisi kullandırılır.

Yurtiçi üretimi sertifikalı tohum, fide, fidan ve standart fidan kullanımı

MADDE 7 – (1) Karar kapsamında;

a) Yurt içerisinde üretilen sertifikalı tohumu kullanarak bitkisel üretim yapan üreticilere işletme ve yatırım kredisi kullandırılır.

b) Yurt içerisinde üretilen sertifikalı çilek fidesi veya sertifikalı tohumlardan elde edilen sebze fideleri, sertifikalı ve/veya standart meyve fidanları ile bahçe tesis eden üreticilere, işletme ve yatırım kredisi kullandırılır.

c) Kullanılan tohum, sebze fidesine ait tohum, çilek fidesi ve fidana ait sertifikaların ibraz edilmesi zorunludur.

ç) Düzenlenen faturalar üzerinde sertifika tarihi ve numarası yazılı olmalıdır.

(2) Karar kapsamında, Bakanlık tarafından 17/1/2008 tarihli ve 26759 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sebze Fidesi Üretim ve Pazarlaması Yönetmeliği” esaslarına göre üretilen sebze fidelerini kullanarak üretim yapan üreticilere işletme ve yatırım kredisi kullandırılır.

Ar-Ge

MADDE 8 – (1) Karar kapsamında, her türlü tarımsal faaliyete yönelik araştırma geliştirme çalışmalarında bulunan gerçek ve tüzel kişiliğe sahip kurum ve kuruluşların yapacakları projeli araştırma geliştirme faaliyetleri için yatırım kredisi kullandırılır.

(2) Bu konuda kredi talebinde bulunan müteşebbisler, Bakanlık Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından onaylanmış proje ile Banka ve/veya Tarım Kredi Kooperatiflerine başvururlar.

Süt sığırcılığı

MADDE 9 – (1) Karar kapsamında, on baş ve üzerinde süt sığırcılığı işletmesi kurmak veya işletmesinin kapasitesini on baş ve üzerine çıkarmak isteyen yetiştiricilere yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Süt sığırcılığı için kurulu veya kurulacak işletmelere kullandırılacak olan yatırım kredileri, Damızlık Belgeli/Saf Irk Sertifikalı hayvan alımlarını, barınak yapımını ve tadilatını, süt sağım ünitesini, süt soğutma tankını, yem hazırlama ünitesini, hayvan başına azami beş dekarı aşmamak üzere çok yıllık yem bitkisi tesisi ve diğer yatırım giderlerini kapsar. Tek yıllık yem bitkisi üretimi, işletme giderlerinin finansmanı amacıyla işletme kredisi olarak değerlendirilir.

(3) Kredi ile temin edilecek damızlık hayvanlar, Bakanlıkça/yetki verilen kuruluşça düzenlenmiş Damızlık Belgesine/Saf Irk Sertifikasına sahip, en fazla ilk doğumunu yapmış veya ilk yavrusuna gebe olmalıdır. İşletme ve ekipman alımına yönelik kredilerde söz konusu belgeler istenmeyecek, sadece mevcut işletmenin “Süt Sığırcılığı İşletmesi” olduğuna dair Damızlık Sığır Yetiştiricileri İl Birlikleri veya Bakanlık il/ilçe müdürlüklerinden yazı istenecektir. Yeni kurulacak işletmeler için söz konusu yazı kuruluşu müteakip istenecektir. Yatırım kredilerinde; söz konusu belgeler sadece hayvan alımı için kredi kullandırılması halinde istenecektir.

(4) Kredi ile temin edilecek hayvanların, Bakanlıkça yürütülmekte olan 28/7/2002 tarihli ve 24829 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliği” kapsamında tanımlanmış (küpelendirilmiş) ve Soykütüğü-Önsoykütüğü Sisteminde (SÖS) kayıtlı olmaları şartı aranır ve kayıtlı olduklarına dair Bakanlık il/ilçe müdürlüklerinden belge/yazı istenir.

Damızlık etçi sığır yetiştiriciliği

MADDE 10 – (1) Karar kapsamında, elli baş ve üzerinde damızlık et sığırcılığı işletmesi kurmak veya işletmesinin kapasitesini elli baş ve üzerine çıkarmak isteyen yetiştiricilere yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Damızlık etçi sığır yetiştiriciliği Angus, Hereford, Şarole ve Limuzin ırkı hayvanlarla kurulu veya kurulacak işletmelere kullandırılacak olan yatırım kredileri, Damızlık Belgeli/Saf Irk Sertifikalı hayvan alımlarını, barınak yapımını ve tadilatını, süt sağım ünitesini, süt soğutma tankını, yem hazırlama ünitesini, hayvan başına azami beş dekarı aşmamak üzere çok yıllık yem bitkisi tesisi ve diğer yatırım giderlerini kapsar. Tek yıllık yem bitkisi yetiştiriciliğine yönelik giderler işletme kredisi kapsamında değerlendirilir.

(3) Kredi ile temin edilecek damızlık etçi sığırların, Bakanlıkça yürütülmekte olan 28/7/2002 tarihli ve 24829 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliği” kapsamında tanımlanmış (küpelendirilmiş) ve Damızlık Belgesine/Saf Irk Sertifikasına sahip, ilk yavrusuna gebe veya en fazla bir doğum yapmış olmaları zorunludur. Yatırım kredilerinde; söz konusu belgeler sadece hayvan alımı için istenir.

Damızlık düve yetiştiriciliği

MADDE 11 – (1) Karar kapsamında; elli baş ve üzerinde işletme kurmak veya işletmesinin kapasitesini elli baş üzerine çıkartmak isteyen müteşebbislere yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Damızlık düve yetiştiriciliği için kurulu veya kurulacak işletmelere kullandırılacak olan yatırım kredileri, Damızlık Belgeli/Saf Irk Sertifikalı analardan doğan 7-15 aylık hayvan alımlarını, barınak yapımını ve tadilatını, alet ve ekipman alımını, hayvan başına azami beş dekarı aşmamak üzere çok yıllık yem bitkisi tesisi ve diğer yatırım giderlerini kapsar. Tek yıllık yem bitkisi yetiştiriciliğine yönelik giderler işletme kredisi kapsamında değerlendirilir.

(3) Kredi ile temin edilecek hayvanların, Bakanlıkça yürütülmekte olan 28/7/2002 tarihli ve 24829 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliği” kapsamında tanımlanmış (küpelendirilmiş) ve Soykütüğü-Önsoykütüğü Sisteminde (SÖS) kayıtlı olmaları şartı aranır ve kayıtlı olduklarına dair Bakanlık il/ilçe müdürlüklerinden belge/yazı istenir.

Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği (Sığır-Manda)

MADDE 12 – (1) Karar kapsamında, on baş ve üzerinde kültür ırkı ve melezi gebe düve veya inek/mandaya sahip büyükbaş hayvancılık işletmelerine yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Kültür ırkı ve/veya melezi gebe düve veya inek/manda sayısı on baş ve üzerinde olan büyükbaş hayvan yetiştiriciliği işletmesi kurmak isteyen yetiştiriciler ile mevcut kültür ırkı ve/veya melezi gebe düve veya inek/manda hayvan sayılarını on baş ve üzerine çıkarmak isteyen işletmelere de, kültür ırkı/melezi gebe düve veya azami dört yaşında inek/manda alımı dahil, yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(3) Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği için kurulu veya kurulacak işletmelere kullandırılacak olan yatırım kredileri, kültür ırkı ve melezi gebe düve veya azami dört yaşında inek/manda hayvan alımlarını, barınak yapımı ve tadilatını, süt sağım ünitesini, süt soğutma tankını, yem hazırlama ünitesini ve hayvan başına azami beş dekarı aşmamak üzere çok yıllık yem bitkisi tesisi ve diğer yatırım giderlerini kapsar. Tek yıllık yem bitkisi yetiştiriciliğine yönelik giderler işletme kredisi kapsamında değerlendirilir.

(4) Kredi ile temin edilecek hayvanların Bakanlıkça yürütülmekte olan 28/7/2002 tarihli ve 24829 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliği” kapsamında tanımlanmış (küpelendirilmiş) ve manda hariç Soykütüğü-Önsoykütüğü Sisteminde (SÖS) kayıtlı olmaları şartı aranır ve kayıtlı olduklarına dair Bakanlık il/ilçe müdürlüklerinden belge/yazı istenir.

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği (Koyun-Keçi)

MADDE 13 – (1) Karar kapsamında, koyun yetiştiriciliğinde en az elli baş, keçi (Saanen, Kilis ve Ankara Keçisi) yetiştiriciliğinde ise en az yirmibeş baş kapasiteye sahip işletme kurmak veya kurulu işletmesinin kapasitesini bu kapasiteler üzerine çıkarmak isteyen yetiştiricilere yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için kurulu veya kurulacak işletmelere kullandırılacak olan yatırım kredileri, hayvan alımlarını, barınak yapımı ve tadilatını, süt sağım ünitesini, süt soğutma tankı ile yem hazırlama ünitesini ve her on küçükbaş hayvan başına azami beş dekarı aşmamak üzere çok yıllık yem bitkisi tesisi ve diğer yatırım giderlerini kapsar. Tek yıllık yem bitkisi üretimi, işletme giderlerinin finansmanı amacıyla işletme kredisi olarak değerlendirilir.

(3) Keçi yetiştiriciliğinde işletmede mevcut ve yeni alınacak keçilerin Saanen, Kilis ve Ankara keçisi olduklarına ilişkin olarak Bakanlık il/ilçe müdürlüklerinden belge/yazı istenir.

(4) Kredi ile temin edilecek hayvanların, Damızlık Koyun Keçi Sisteminde kayıtlı olmaları zorunludur.

Kanatlı sektörüne yönelik bio güvenlik

MADDE 14 – (1) Karar kapsamında, kanatlı sektöründe tavuk, hindi, ördek, kaz, devekuşu ve bıldırcın ile ilgili damızlık, ticari yumurtacı ve broiler yetiştiriciliği yapan işletmelerden; tavukçulukta 5000 adet, hindicilikte 2500 adet, ördek, kaz ve bıldırcında 1000 adet, devekuşunda ise 100 adet ve üzeri kapasitelere sahip işletmelere bio güvenlik önlemleri kapsamında yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Bio güvenlik kapsamında kullandırılacak yatırım kredileri; işletmelerin etrafının duvar ve/veya tel örgülerle çevrilmesini, jeneratör alınmasını, işletme atıklarını yakma fırını kurulmasını, gübre çukuru açılmasını, yaban hayvanlarının işletmeye girişini engelleyen sistemler kurulmasını, dezenfekte havuzları kurulmasını, dezenfeksiyonda kullanılan alet ve ekipmanlar alınmasını, seyyar su tankları ve özel filtreler kurulması konularını kapsar. Ayrıca, bio güvenlik konusunda ihtiyaç duyulan dezenfeksiyon maddesi alımı için işletme kredisi kullandırılır.

(3) İşletme kapasiteleri, tesisin bulunduğu Bakanlık il ve ilçe müdürlüğü vasıtasıyla belgelendirilir.

(4) Bu konuda kredi talebinde bulunan üreticiler Bakanlık il/ilçe müdürlüklerince onaylanmış proje ve işletme kapasitelerini gösterir belge ile Banka ve/veya Tarım Kredi Kooperatiflerine başvururlar.

Arıcılık

MADDE 15 – (1) Karar kapsamında, Arıcılık Kayıt Sistemine kayıtlı asgari 50 adet ve daha fazla sayıda arılı kovan ile üretim yapan veya mevcut arılı kovan sayısını 50 adet ve üzerine çıkarmak isteyen arıcılara işletme ve yatırım kredisi kullandırılır.

(2) Arıcılık kapsamında kullandırılacak yatırım kredileri;

a) Arılı kovan, polen kapanlı yeni kovan (boş), bal süzme makinesi, polen kurutma ve temizleme makinesi alımı,

b) 200 adet ve daha fazla sayıda arılı kovan ile gezginci arıcılık yapan üreticiler için arıcı barakası veya karavanı alımı,

c) 100 adet ve daha fazla sayıda arılı kovana sahip ana arı üretimi yapmak isteyen arıcılara; ana arı üretimi için çiftleştirme kovanı veya kutusu (en az 1000 adet) ve arıcı barakası veya karavanı alımı,

(3) Arıcılık kapsamında kullandırılacak işletme kredileri; arıcılık malzemeleri (maske, körük, el demiri, pürmüz, mahmuz, çıta delme, biz vb.), arılı kovan başına 10 kg/yıl şeker, 1 kg/yıl temel petek, gezginci arıcılık yapan arıcılara işçilik dahil arı nakliye giderleri, ana arı üretimi yapan işletmelerde üretim kutusu başına 1 kg/yıl şeker, 0,1 kg/yıl temel petek alımı, ana arı üretim malzemeleri (larva transfer kaşığı, yüksük kalıbı, zımba tabancası, mum cezvesi, larva çantası, ana arı nakliye kafesi, ana arı ızgarası vb.) alımı, benzeri işletme ve yatırım giderlerini kapsar.

(4) Bu kapsamda, kredi talebinde bulunan arıcılar il/ilçe müdürlüklerinden alınacak Arıcılık Kayıt Sistemi Belgesi ile Banka ve/veya Tarım Kredi Kooperatifine başvurur.

Büyükbaş hayvan besiciliği

MADDE 16 – (1) Karar kapsamında, on baş ve üzerinde besi sığırcılığı işletmesi kurmak veya işletmesinin kapasitesini on baş ve üzerine çıkarmak isteyen yetiştiricilere yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) İşletme kredisi ile temin edilecek hayvanlar en fazla onsekiz aylık yaşta, erkek olmalıdır. Ayrıca alınacak hayvanların Bakanlıkça yürütülmekte olan 28/7/2002 tarihli ve 24829 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sığır Cinsi Hayvanların Tanımlanması Tescili ve İzlenmesi Yönetmeliği” kapsamında tanımlanmış (küpelendirilmiş) olmaları zorunludur.

(3) Besi sığırcılığı için kurulu veya kurulacak işletmelere kullandırılacak olan yatırım kredileri, barınak yapımını ve tadilatını, yem hazırlama ünitesini ve diğer yatırım giderlerini kapsar. Tek yıllık yem bitkisi üretimi, işletme giderlerinin finansmanı amacıyla işletme kredisi olarak değerlendirilir.

Küçükbaş hayvan besiciliği

MADDE 17 – (1) Karar kapsamında, yüz baş ve üzerinde küçükbaş hayvan besi işletmesi kurmak veya işletmesinin kapasitesini yüz baş ve üzerine çıkarmak isteyen yetiştiricilere yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Hayvan alımlarında kullandırılacak krediler en az 6 aylık erkek küçükbaş hayvanlar için kullandırılır.

(3) İşletme kredisi ile temin edilecek hayvanların, Damızlık Koyun Keçi Sisteminde kayıtlı olmaları zorunludur.

(4) Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için kurulu veya kurulacak işletmelere kullandırılacak olan yatırım kredileri, barınak yapımını ve tadilatını, yem hazırlama ünitesini diğer yatırım giderlerini kapsar. Tek yıllık yem bitkisi üretimi, işletme giderlerinin finansmanı amacıyla işletme kredisi olarak değerlendirilir.

Yumurta tavukçuluğu

MADDE 18 – (1) Karar kapsamında, asgari 5.000 adet kapasiteli damızlık ve/veya ticari yumurta tavukçuluğu işletmelerine yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Bu kredi, 09/08/2006 tarih ve 26254 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Hayvancılık İşletmelerinin Kuruluş, Çalışma, Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” ile 20/03/2007 tarih ve 26468 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kuluçkahane ve Damızlık Kanatlı İşletmeleri Yönetmeliği”nin ilgili maddelerine göre izin almış işletmelere kullandırılır.

(3) Yumurta tavukçuluğu için kullandırılacak olan yatırım kredileri; kümes yapımını, tadilatını, ilgili makina, alet ve ekipman alımı ile diğer yatırım giderlerini kapsar.

(4) Yumurta tavukçuluğu için kullandırılacak olan işletme kredileri; Bakanlıkça çalışma izni verilmiş damızlık işletme ve/veya kuluçkahanelerden yumurtacı civciv ve/veya yarka alımını, yem alımını ve diğer işletme giderlerini kapsar.

Et tavukçuluğu

MADDE 19 – (1) Karar kapsamında, asgari 10.000 adet kapasiteli damızlık ve/veya ticari et tavukçuluğu işletmelerine yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Bu kredi, 9/8/2006 tarih ve 26254 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Hayvancılık İşletmelerinin Kuruluş, Çalışma, Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” ile 20/3/2007 tarih ve 26468 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Kuluçkahane ve Damızlık Kanatlı İşletmeleri Yönetmeliği”nin ilgili maddelerine göre izin almış işletmelere kullandırılır.

(3) Et tavukçuluğu için kullandırılacak olan yatırım kredileri; kümes yapımını, tadilatını, ilgili makina, alet ve ekipman alımı ile diğer yatırım giderlerini kapsar.

(4) Et tavukçuluğu için kullandırılacak olan işletme kredileri; Bakanlıkça çalışma izni verilmiş kuluçkahanelerden etlik(broiler) civciv alımını, yem alımını ve diğer işletme giderlerini kapsar.

Su ürünleri yetiştiriciliği

MADDE 20 – (1) Karar kapsamında, projesi Bakanlık tarafından onaylanmış su ürünleri yetiştiriciliği yapacak olan üreticilere, kafes ve havuz gibi her türlü su ürünleri yetiştiricilik sistemleri ve/veya kuluçkahane kurulması veya bu sistemlerin kapalı devre üretim sistemine dönüştürülmesi dahil modernizasyonları ile alet-ekipman alımı konusunda yatırım kredisi, Bakanlıkça verilen su ürünleri yetiştiricilik belgesine ve/veya su ürünleri kuluçkahane belgesine sahip üreticilere, üretimde ihtiyaç duyulan giderlerin finansmanı için ise işletme kredisi kullandırılır.

(2) Su ürünleri yetiştiriciliği yapacak üreticilere kullandırılacak yatırım kredilerinde Bakanlıkça onaylanan projeler, işletme kredilerinde ise Bakanlıkça verilen su ürünleri yetiştiricilik belgesinde ve/veya su ürünleri kuluçkahane belgesinde belirtilen kapasite esas alınır.

Tarla içi modern basınçlı sulama sistemleri (damla sulama, yağmurlama sulama)

MADDE 21 – (1) Karar kapsamında, tarlaya getirilen suyun tarla içine dağıtılması amacıyla, sadece tarla içi modern basınçlı sulama sistemlerinin (damla/yağmurlama sulama sistemleri) kurulması konusunda yatırım kredisi kullandırılır.

Diğer sulama sistemleri (derin kuyu açılması vb.)

MADDE 22 – (1) Karar kapsamında, bitki gelişmesi için gerekli olan ve doğal yağışlarla karşılanamayan suyun sağlanması amacıyla, yatırım kredisi kullandırılır.

(2) Bu kapsamda suyun kaynağından alınarak tarlaya taşınması konusunda da yatırım kredisi kullandırılır.

(3) 167 sayılı Yeraltısuları Hakkında Kanun esaslarına göre su temini maksadıyla kazılar ve kuyular açılmasına yönelik yatırım kredisi, 167 sayılı yasa hükümlerine göre Arama Belgesi alınan kazılar ve kuyular için kullandırılır ve bu konuda kredi talebinde bulunan üreticilerden, Bakanlık il/ilçe müdürlükleri veya il özel idareleri tarafından onaylanmış proje raporu istenir.

Tarımsal mekanizasyon (traktör ve biçerdöver hariç)

MADDE 23 – (1) Karar kapsamında, tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için üreticiler tarafından kullanılan ve 2000/37 sayılı “Tarımsal Mekanizasyon Araçlarının Kredili Satışına Esas Deney ve Denetimlerle İlgili Tebliğ” esaslarına göre zirai kredilendirme belgesi olan traktör ve biçerdöver hariç tüm tarımsal mekanizasyon araçları için yatırım kredisi kullandırılır.

Kontrollü örtüaltı yetiştiriciliği

MADDE 24 – (1) Karar kapsamında, kontrollü örtüaltı (modern seralarda) üretme koşullarına sahip en az bir dekar büyüklüğündeki seralarda 27/12/2003 tarihli ve 25329 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kontrollü Örtüaltı Üretiminin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’e uygun olarak örtüaltı yetiştiriciliği yaptığı Bakanlıkça tespit edilen ve kayıt altına alınan işletmeler ile hazırladıkları projeleri Bakanlık il/ilçe müdürlüklerince onaylanan yeni kurulacak işletmelere onaylanan projeleri çerçevesinde yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

İhracatı yapılan doğal çiçek soğanlarının üretimi

MADDE 25 – (1) Karar kapsamında, 24/8/2004 tarihli ve 25563 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Doğal Çiçek Soğanlarının Sökümü, Üretimi ve Ticaretine İlişkin Yönetmelik” esaslarına göre ihracatı yapılan doğal çiçek soğanlarının üretimi faaliyetinde bulunan müteşebbislere Doğal Çiçek Soğanlarının 2010 Yılı İhracat Listesi Hakkında Tebliğ’de (Tebliğ No: 2009/55) yer alan doğal çiçek soğanlarının üretimi konusunda işletme ve yatırım kredisi kullandırılır. Bu kapsamda, üreticilere iklim odaları ve temizleme, kurutma, boylandırma gibi alet ekipman alınması ve/veya bunların modernizasyonu konularında yatırım kredisi, işletme giderlerinin finansmanı için ise işletme kredisi kullandırılır.

(2) Üreticiler, Bakanlık il/ilçe müdürlüklerince onaylanmış proje ile Banka ve/veya Tarım Kredi Kooperatiflerine başvururlar.

Tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği

MADDE 26 – (1) Karar kapsamında, aromatik ve tıbbi bitkilerden; kekik, biberiye, adaçayı, sığla yağı, sumak, keçi boynuzu, defne, fesleğen, likapa, ıhlamur, safran ve jojobanın kültür alanlarında üretimini yapan işletmeler ile yeni kurulacak işletmelere yatırım ve işletme kredisi kullandırılır.

(2) Üreticiler, Bakanlık il/ilçe müdürlüklerince onaylanmış proje ile Banka ve/veya Tarım Kredi Kooperatiflerine başvururlar.

(3) Jojoba yetiştiriciliği konusunda kredi talebinde bulunan üreticilerden ayrıca Çevre ve Orman Bakanlığı il müdürlüklerinin izni talep edilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

Sözleşmeli üretim

MADDE 27 – (1) Yukarıda belirtilen tarımsal faaliyetlerle ilgili yapılacak sözleşmeli üretim, kendi alanlarındaki şartlarda kredilendirilir.

Başvuru

MADDE 28 – (1) Karar kapsamındaki yatırım ve işletme kredisi başvuruları, Bankaya ve TKK’ne yapılır. Başvurular Banka ve TKK’nin usul, esas ve mevzuatları dahilinde değerlendirilir. Banka ve TKK’nce uygun bulunanlara kendi usul ve esasları dahilinde kredi kullandırılır.

Kredilerden yararlanamayacak olanlar

MADDE 29 – (1) Bu Tebliğin 9, 10, 12 ve 13 üncü maddelerinde yer alan faaliyetler için, kredilendirme konularından olan süt sağım ünitesi ve soğutma tankı ile ilgili olarak Bakanlık tarafından yapılan desteklemeden faydalanan gerçek ve tüzel kişilere, aynı konuda kredi açılmaz.

(2) Bu Tebliğde yer alan kredi konularından kamu kurum ve kuruluşları yararlanamazlar.

Yürürlük

MADDE 30 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2010 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 31 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan ile Tarım ve Köyişleri Bakanı müştereken yürütür.